kalburüstü

kalburüstü
adj. select, outstanding, choice, choicest

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kalburüstü — sf. 1) Seçkin, sivrilmiş, önde gelen Beylerbeyi, eski Boğaziçi nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğünün simgesi, bir köşesidir. H. Taner 2) Değerli, güzel Bugün dahi kalburüstü üç dört oyunu hâlâ, başta Viyana ve Peşte olmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalburüstü kalmak — kalburüstüne gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalbur — is., Ar. ġirbāl Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek Birleşik Sözler kalburabastı kalbur kemiği kalburüstü mısır kalburu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalbur gibi kalbura çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”